24 Nisan 2009 Cuma
Merhaba Sibernasyon
06:38 |
Gönderen
futurizm |
Kaydı Düzenle
Fütüristler, sivil toplum örgütleri ve özellikle bizzat para piyasalarının içinde olan uzmanlar bugün yaşananları aslında uzun süredir öngörüyor ve dikkat çekmeye çalışıyorlardı. Ancak, olacağı söylenenlerle o anda yaşananlar arasındaki fark ancak ‘’uçurum’’ kelimesi ile izah ediliyordu. Dolayısı ile algılaması ve kabulü zordu!... Tam gaz gelen değişimin kötü etkilerini önlemek, olumlu gelişmelere dönüştürmek çok ama çok derin, temel, sistemsel değişiklikler gerektiriyordu. Yapılması gerekenler üzerinde azıcık düşünüldüğünde dahi bireysel, kurumsal ve toplumsal olarak müthiş zorlayıcı ve net değişim gerekleri fark ediliyordu. Değişimler sonunda, resmen başka bir şeylere dönüşmüş olmak gereği bağırıyordu.
Kısacası, aslında sinyaller alınmasına rağmen, özellikle belli kesimler, dünyayı, şirketleri, devletleri yöneten liderler, güç odakları insanlık tarihinde hep yaşandığı gibi bir kez daha; ‘benden sonra tufan’ deyip, olanın bitenin güzelce üstünü örtme, her şeye rağmen çıkarları doğrultusunda ilerleme yolunu seçtiler. Kolaya kaçtılar, sömürüye devamı seçtiler. Herkes de buna uyum sağladı. Çünkü geçici pansumanlar, palyatif çareler ufak ufak krizleri geçiştiriyordu. ‘’Bu sefer de atlattık!’’ larla idare ediliyordu. Tam ‘’körlerle sağırlar, birbirini ağırlar’’ durumu ile kriz tepecikleri birer birer aşıldı. Aşılmış gibi gösterildi. Öyle anlamak, insanların da işine geldi. Kat kat makyajla falsolar, çirkinlikler kapatılmaya, çalışıldı. Algı yönetimini sonuna kadar kullanılarak dünya bir müddet daha görmezden gelme, anlamamış gibi davranma’ moduna sokuldu. Sonunda hep olduğu gibi gelişi çarşambadan belli olan perşembe geldi ve adına ‘Amerika’daki mortage dan kaynaklanan küresel finansal kriz’ denerek, suçlu ilan edildi ve ona çareler aramaya konsantre olundu.
Şimdi, kriz bohçacıları ortalığa döküldü. ‘’Krizden kurtarıcı geldi huuuu !!’’ dercesine alel acele denklenmiş, kısa dönemli, anlık önlem, kurtarma paketleri ile insanlar, kurumlar rahatlatılmaya çalışılıyor. ‘’Ben zaten söylemiştim’’ ler gırla gidiyor... Bohçalardan bir şeyler kapanlar hemen onları uygulamaya koymak üzere kolları sıvıyorlar. Kapamayanlar da işini, gelecek beklentisini, umudunu, yaşamını kapatıyor. Karamsarlık içinde bir ışık görmeye çalışıyor. Ya da ‘’elle gelen düğün bayram’’, ‘koskoca küresel kriz çıkmış, tek başıma ben ne yapabilirim ki’ deyip, ‘ne olacaksa olsun’’ u bekleme moduna geçiyor. Akışa kendini bırakmayı, krizi başarısızlık ve mutsuzluğun garantili sebebi olarak tercih ediyor.
Ortalık tam bir laf kalabalığı ve kesik başlı horozlar gibi sağa sola koşuşturma karmaşası içinde.
Lütfen sakin olalım ve netleşelim; olan biten belli;
İnsanlık bir dönemi daha tamamlayıp, yenisine geçişin sancılarını çekmeye başladı. Eskisinin adı Bilgi Çağı, Dijital Çağ idi. Şimdi içine girdiğimizinki de SİBERNASYON.
Her çağın olduğu gibi bu yeni dönemin de kendine has terminolojisi, sistemleri, kişileri, bakış açıları olacak. Onları anlamaya çalışmamız hayati. Gelecek yazımda bunlardan bahsedeceğim. Bu çağı en önce anlatanlardan biri hatta en iyisi olan Jacque Fresco yu daha çok paylaşacağım. Altmış beş yıldır şu anda yaşadıklarımızın olacağını yazıyor ve üstesinden gelmek için somut tasarımlarla öneriler yapıyor...
Şimdilik Merhaba Sibernasyon diyor, hepinizi bu konularda daha çok düşünmeye davet ediyorum...
Kısacası, aslında sinyaller alınmasına rağmen, özellikle belli kesimler, dünyayı, şirketleri, devletleri yöneten liderler, güç odakları insanlık tarihinde hep yaşandığı gibi bir kez daha; ‘benden sonra tufan’ deyip, olanın bitenin güzelce üstünü örtme, her şeye rağmen çıkarları doğrultusunda ilerleme yolunu seçtiler. Kolaya kaçtılar, sömürüye devamı seçtiler. Herkes de buna uyum sağladı. Çünkü geçici pansumanlar, palyatif çareler ufak ufak krizleri geçiştiriyordu. ‘’Bu sefer de atlattık!’’ larla idare ediliyordu. Tam ‘’körlerle sağırlar, birbirini ağırlar’’ durumu ile kriz tepecikleri birer birer aşıldı. Aşılmış gibi gösterildi. Öyle anlamak, insanların da işine geldi. Kat kat makyajla falsolar, çirkinlikler kapatılmaya, çalışıldı. Algı yönetimini sonuna kadar kullanılarak dünya bir müddet daha görmezden gelme, anlamamış gibi davranma’ moduna sokuldu. Sonunda hep olduğu gibi gelişi çarşambadan belli olan perşembe geldi ve adına ‘Amerika’daki mortage dan kaynaklanan küresel finansal kriz’ denerek, suçlu ilan edildi ve ona çareler aramaya konsantre olundu.
Şimdi, kriz bohçacıları ortalığa döküldü. ‘’Krizden kurtarıcı geldi huuuu !!’’ dercesine alel acele denklenmiş, kısa dönemli, anlık önlem, kurtarma paketleri ile insanlar, kurumlar rahatlatılmaya çalışılıyor. ‘’Ben zaten söylemiştim’’ ler gırla gidiyor... Bohçalardan bir şeyler kapanlar hemen onları uygulamaya koymak üzere kolları sıvıyorlar. Kapamayanlar da işini, gelecek beklentisini, umudunu, yaşamını kapatıyor. Karamsarlık içinde bir ışık görmeye çalışıyor. Ya da ‘’elle gelen düğün bayram’’, ‘koskoca küresel kriz çıkmış, tek başıma ben ne yapabilirim ki’ deyip, ‘ne olacaksa olsun’’ u bekleme moduna geçiyor. Akışa kendini bırakmayı, krizi başarısızlık ve mutsuzluğun garantili sebebi olarak tercih ediyor.
Ortalık tam bir laf kalabalığı ve kesik başlı horozlar gibi sağa sola koşuşturma karmaşası içinde.
Lütfen sakin olalım ve netleşelim; olan biten belli;
İnsanlık bir dönemi daha tamamlayıp, yenisine geçişin sancılarını çekmeye başladı. Eskisinin adı Bilgi Çağı, Dijital Çağ idi. Şimdi içine girdiğimizinki de SİBERNASYON.
Her çağın olduğu gibi bu yeni dönemin de kendine has terminolojisi, sistemleri, kişileri, bakış açıları olacak. Onları anlamaya çalışmamız hayati. Gelecek yazımda bunlardan bahsedeceğim. Bu çağı en önce anlatanlardan biri hatta en iyisi olan Jacque Fresco yu daha çok paylaşacağım. Altmış beş yıldır şu anda yaşadıklarımızın olacağını yazıyor ve üstesinden gelmek için somut tasarımlarla öneriler yapıyor...
Şimdilik Merhaba Sibernasyon diyor, hepinizi bu konularda daha çok düşünmeye davet ediyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
About Me
- futurizm
- Tüm Fütüristler Derneği’nin temel amacı geniş kitlelerle gelecekçiliğin (fütürizm) kurum ve toplumlara ilişkin; olası, olanaklı ve tercih edilen gelecek senaryolarını ve bunları gerçekleştirmek için atılması gereken adımları inceleyen ilkeli ve bütünsel çalışmalar zinciri olduğunu anlatabilmektir. İletişim için: http://www.m-gen.biz http://www.futurizm.org
0 yorum:
Yorum Gönder