26 Nisan 2009 Pazar

2009 neler getirecek?
Trend sosyologları ve fütüristler biz fanilere göre daha iyimser insanlar.Bardağı dolu tarafından görüyorlar hep.Onlar için ‘bir yıl daha bitmiyor’; ‘yeni bir yıl başlıyor’…İşleri; önümüzdeki yılın (ve hatta takip eden yılların da) neler getireceğini hesaplamak, ellerindeki milyonlarca veriden, bizlerin anlayabileceği sonuçlar çıkarmak.Trendler ve trend belirlemek, ciddi araştırma gerektiren, önemli bir iş; sosyolojinin de okullarda okutulması gereken mühim bir dalı…
Sizi akademik boşluklarla daha fazla sıkmayayım. Buyurunuz, ünlü trend analiz kurumlarından Trendwatching’in 2009 raporuna:
* Gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi, çok daha fazla önem kazanacak.* Çin, ‘kopyalamaya’ devam edecek. Ama yavaş yavaş nitelikli mallar üretmeye de başlayacak. Özellikle mimari ve moda alanlarında, kaliteli ürünler sunacak. Dünyanın ‘beyaz adam tarafından yönetildiği’ günler geride kaldı. Artık farklı kültürlere ve kültürlerin kökenlerine saygı ön plana çıkacak.
TERZİLER ÖNEM KAZANACAK* Tüketicileri etkilemek için kokulardan daha çok faydalanılacak. Markalar, kendilerine has kokular üretmeye başlayacak.* ‘Değer vermek’ tanımını çok fazla duyar olacağız. Müşterisine, çalışanına, doğaya ‘değer veren’, sosyal sorumluluk sahibi markaları tercih edeceğiz.* Markalar daha çok kişiselleştirmeye gidecek.* Siparişle yapılan şeylerin (ve tabii terzilerin) önemi artacak.* Warhol haklı çıkacak. Tüm ticari mallar ’sanat gibi’ görünmeye, olmaya çalışacak.

* Zamanın önemi daha da artacak, hayat iyice hızlanacak. Aynı anda birden fazla iş halledebilmemiz için çeşitli ürün ve servisler ortaya çıkacak. Masa başında çalışırken sporumuzu da yapabilmek isteyeceğiz.

HESAPLI ORGANİK
* Ekoloji trendi güçlenerek devam edecek.* Nispeten pahalı olan organik ve ekoloji dostu mal ve hizmetlerin fiyatları daha ulaşılabilir olacak.

OYUN KONSOLU SATIŞINDA PATLAMA YAŞANACAK
* Kısa vadede harcamalarda azalma olacak. Bu atmosferde, müşterilerine kucak açan ve onları önemsediğini gösteren markalar kazanacak. Fiyat indirimleri, kampanyalar ve sürprizler yapan şirketler, bu dönemden mü?teri bağlılığı kazanarak çıkacak.* Çektikçe uzayan ve yıllarca giyilebilen çocuk ayakkabıları gibi uzun ömürlü ürünler rağbet görecek.

* İyi tasarımlı ama nispeten hesaplı ürünler tercih edilecek.* İnternetteki ‘Second Life’ gibi sanal gerçeklik platformları ve oyunlar popülerleşecek.* Gençler sokaklarda eğlenmeyi tercih edecek. Daha olgun nüfus ise evde oturmak isteyecek. Nintendo Wii, Sony PlayStation ve Xbox satışları patlayacak.

LÜKSÜN TANIMI DEĞİŞECEK
* Lüks, insan var olduğu sürece bitmeyecek. Çünkü lüksü tanımlayan şey, ‘azlık’tır. Az olan her şey lüks sayılacak.
* Absürt miktarlarda para harcayan kişiler, bu alışkanlıklarını sürdürecek ama artık daha ‘göze batmayan’ bir lüksün peşinden koşulacak.
* ‘Dubaiesk’ de denilen, ‘benzeri Dubai’de görülebilir, yapılabilir’ gibi hissettiren şeyler yerine, daha mütevazi bir lüks tercih edilecek.
SALZMAN DA AÇIKLADI
Trend gurusu Marian Salzman’ın 2009 öngörüleri ise şöyle:* Başkan Obama’nın şehri Chicago, yeni ’stil belirleyici merkez’ olacak.
* Dikkatler, 1955 - 1964 yılları arasında doğanlara (Barack Obama da onlardan biri) çevrilecek. Üst pozisyonlara gelecek bu kişiler, ‘Açgözlülük iyidir’ anlayışından sonraki kuşağa ait. Yani sembolik bir önemi olmadığı sürece yeni otomobiller veya lüks ürünler peşinde koşmuyorlar.
* Eskiden değer sistemlerimiz daha fazla yapmak, daha fazlasına sahip olmak, daha fazla ‘olmak’ üzerine kuruluydu. Yeni değerlerimiz ise sağlamlık, güvenilirlik, işbirliği, huzur ve sürdürülebilirlik olacak.
DİĞER UZMANLAR NELER ÖNGÖRÜYOR?
Jeremy Gutsche (TrendHunter)Pahalı olmayan tasarımlar daha çok dikkat çekmeye başladı. Vivienne Westwood’un ilkbahar/yaz koleksiyonu kısıtlı bir bütçeyle de şık olunabileceğini gösteriyordu.
David Wolfe (The Doneger Group)Pasaklı giyinmek ‘trend’ olacak. Özellikle pastel tonlar ve melankolik görünümlere hazır olun. Geçen yılların seksi modası bitecek.
The Trends Research InstituteMüzik ve eğlence artacak. Kimse evde oturmak istemeyecek. Yaratıcılık artacak
Kaynak: http://www.trendometre.com/2008/12/30/2009-neler-getirecek/
Wired UK'in ilk sayısında özellikle Londra'yı temel alarak yaklaşık 60 fütürist ile
çok güzel bir "Gelecek Resmi" hazırlamış.İsmi de "The Future as It Happens"
Linke tıklayın, sayfları çevirin ve izleyin... Çok hoş:)
http://www.wired.co.uk/promotions/sampler.aspx
24 Nisan 2009 Cuma
Fütüristler, sivil toplum örgütleri ve özellikle bizzat para piyasalarının içinde olan uzmanlar bugün yaşananları aslında uzun süredir öngörüyor ve dikkat çekmeye çalışıyorlardı. Ancak, olacağı söylenenlerle o anda yaşananlar arasındaki fark ancak ‘’uçurum’’ kelimesi ile izah ediliyordu. Dolayısı ile algılaması ve kabulü zordu!... Tam gaz gelen değişimin kötü etkilerini önlemek, olumlu gelişmelere dönüştürmek çok ama çok derin, temel, sistemsel değişiklikler gerektiriyordu. Yapılması gerekenler üzerinde azıcık düşünüldüğünde dahi bireysel, kurumsal ve toplumsal olarak müthiş zorlayıcı ve net değişim gerekleri fark ediliyordu. Değişimler sonunda, resmen başka bir şeylere dönüşmüş olmak gereği bağırıyordu.

Kısacası, aslında sinyaller alınmasına rağmen, özellikle belli kesimler, dünyayı, şirketleri, devletleri yöneten liderler, güç odakları insanlık tarihinde hep yaşandığı gibi bir kez daha; ‘benden sonra tufan’ deyip, olanın bitenin güzelce üstünü örtme, her şeye rağmen çıkarları doğrultusunda ilerleme yolunu seçtiler. Kolaya kaçtılar, sömürüye devamı seçtiler. Herkes de buna uyum sağladı. Çünkü geçici pansumanlar, palyatif çareler ufak ufak krizleri geçiştiriyordu. ‘’Bu sefer de atlattık!’’ larla idare ediliyordu. Tam ‘’körlerle sağırlar, birbirini ağırlar’’ durumu ile kriz tepecikleri birer birer aşıldı. Aşılmış gibi gösterildi. Öyle anlamak, insanların da işine geldi. Kat kat makyajla falsolar, çirkinlikler kapatılmaya, çalışıldı. Algı yönetimini sonuna kadar kullanılarak dünya bir müddet daha görmezden gelme, anlamamış gibi davranma’ moduna sokuldu. Sonunda hep olduğu gibi gelişi çarşambadan belli olan perşembe geldi ve adına ‘Amerika’daki mortage dan kaynaklanan küresel finansal kriz’ denerek, suçlu ilan edildi ve ona çareler aramaya konsantre olundu.

Şimdi, kriz bohçacıları ortalığa döküldü. ‘’Krizden kurtarıcı geldi huuuu !!’’ dercesine alel acele denklenmiş, kısa dönemli, anlık önlem, kurtarma paketleri ile insanlar, kurumlar rahatlatılmaya çalışılıyor. ‘’Ben zaten söylemiştim’’ ler gırla gidiyor... Bohçalardan bir şeyler kapanlar hemen onları uygulamaya koymak üzere kolları sıvıyorlar. Kapamayanlar da işini, gelecek beklentisini, umudunu, yaşamını kapatıyor. Karamsarlık içinde bir ışık görmeye çalışıyor. Ya da ‘’elle gelen düğün bayram’’, ‘koskoca küresel kriz çıkmış, tek başıma ben ne yapabilirim ki’ deyip, ‘ne olacaksa olsun’’ u bekleme moduna geçiyor. Akışa kendini bırakmayı, krizi başarısızlık ve mutsuzluğun garantili sebebi olarak tercih ediyor.
Ortalık tam bir laf kalabalığı ve kesik başlı horozlar gibi sağa sola koşuşturma karmaşası içinde.

Lütfen sakin olalım ve netleşelim; olan biten belli;
İnsanlık bir dönemi daha tamamlayıp, yenisine geçişin sancılarını çekmeye başladı. Eskisinin adı Bilgi Çağı, Dijital Çağ idi. Şimdi içine girdiğimizinki de SİBERNASYON.
Her çağın olduğu gibi bu yeni dönemin de kendine has terminolojisi, sistemleri, kişileri, bakış açıları olacak. Onları anlamaya çalışmamız hayati. Gelecek yazımda bunlardan bahsedeceğim. Bu çağı en önce anlatanlardan biri hatta en iyisi olan Jacque Fresco yu daha çok paylaşacağım. Altmış beş yıldır şu anda yaşadıklarımızın olacağını yazıyor ve üstesinden gelmek için somut tasarımlarla öneriler yapıyor...

Şimdilik Merhaba Sibernasyon diyor, hepinizi bu konularda daha çok düşünmeye davet ediyorum...






Fütüristler Derneği, konularında uzman ve yeniliklere imza atmış başarılı, öncü, düşünce liderlerini, geleceğe dair vizyonlarını, deneyimlerini, uzgörü ve önerilerini paylaşmak amacıyla
Fütürist Sohbetler – Future Talks etkinlikleri düzenlemektedir.
''Geleceğin Meslekleri & İş Modelleri'' konulu Future Talks
27 Mayıs 2009 Çarşamba-18:00-20:00 arasında
Fütüristler Derneği ve Bahçeşehir Üniversitesi Futurizm Kulubü işbirliği ile
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü, Büyük Konferans Salonunda gerçekleştirilecektir.

Katılım ücretsizdir

Konuşmacılar:
Alphan Manas : Fütüristler Derneği Onursal Başkanı
Brightewell Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Cem Tarık Yüksel : Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Ünilever Müşteri Geliştirme'den sorumlu Başkan Yardımcısı

LCV: Burcu Yıldız & Sibel Dilişen – 0212 356 40 43, Faks: 0212 356 40 45, mailto: info@futurizm.org
GSM: 0533 742 00 38

Program:
17:30 - 18:00 Kayıt
18:00 - 18:15 Açılış
Renin Canbolat / Fütüristler Derneği Gençlik Komitesi Başkanı
Melih Dilek / Bahçeşehir Üniversitesi Fütürizm Kulübü Başkanı
18:10 - 18:15 Ufuk Tarhan / Fütüristler Derneği Başkanı
18:15 - 18:45 Alphan Manas / Fütüristler Derneği Onursal Başkanı
18:45 - 19:15 Cem Tarık Yüksel / Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
19:15 - 20:00 Forum/Soru-Cevap
Anıl Sarper Sılaoğlu / Moderatör
Ufuk Tarhan
Alphan Manas
Cem Tarık Yüksel
20:00 Kapanış

Özgeçmiş bilgileri;
Renin Canbolat:
Fütüristler Derneği Gençlik Komitesi Başkanı
Boğaziçi Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü, 2. Sınıf öğrencisi

Melih Dilek:
Bahçeşehir Üniversitesi Fütürizm Kulubü Başkanı
Bahçeşehir Üniversitesi, Meslek Yüksek Okulu, Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama Bölümü, 1. Sınıf öğrencisi

Alphan Manas:
Fütüristler Derneği Onursal Başkanı,
Brightwell Holding Başkanı
Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliğinden mezun oldu ve New York Eyalet Üniversitesinde Üretim Yönetimi master’ ı yaptı. Fütürist, mucit, teknoloji uzmanı, ve yatırımcı. OGS, İDDAA ve Deniz Taksi’nin fikir babası ve yaratıcısı. “Institute of Ecolonomics”in Yönetim Kurulu Üyesi. Dünya Fütüristler Derneği Türkiye Başkanı ve Türkiye Fütüristler Derneği Onursal Başkanı. Türkiye Fütüristler Derneği’nin ve UN Millenium Project Türkiye kurucusudur. TÜSİAD üyesi. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin kurucu üyesi, TÜBİTAK-MAM’ın Enerji, Kimya ve Çevre Enstitüleri Danışma Kurulu Eski Üyesi. 2005 yılından beri Kamboçya’nın İstanbul Fahri Başkonsolosluğu görevini sürdürüyor.

Cem Tarık Yüksel:
Fütüristler Derneği Yönetim Kurul Üyesi,
Unilever Türkiye Başkan Yardımcısı
Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunu olan Cem Tarık Yüksel, işletme ihtisasını İstanbul Universitesi’nde yaptı. 1987’de katıldığı Unilever’de değişik departmanlarda teknik yönetici, proje yöneticisi, üretim müdürlüğü görevlerinde bulundu. Algida Türkiye Tedarik Zinciri Direktörlüğü görevini takiben, İtalya’da Unilever Avrupa Dondurma Operasyonu’nun, Avrupa pazarında yapılan yeni ürün lansmanlarından ve 11 fabrikadan oluşan üretim ağının yatırımları ile teknoloji geliştirmelerinden sorumlu Teknoloji Direktörü olarak çalıştı. Operasyonel Board üyesi olduğu Unilever Avrupa Dondurma Operasyonu Planlama ve Lojistik Direktörlüğü görevini takiben, Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran İnsan Kaynakları’ndan sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi olarak atandı. 3.5 yıllık İnsan Kaynakları görevinin sonunda 1 Nisan 2009 itibariyle Unilever VP Satış-Müşteri Geliştirme ve Yönetim Kurulu üyesi olarak görevine Unilever çatısında devam etmektedir

Anıl Sarper Sılaoğlu:
Fütüristler Derneği Üyesi, Moderatör
Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fültesi İstatistik bölümü ve Eskişehir Üniversitesi Ekonomi bölümünu tamamladı. Online ve Mobil Bankacılık uygulamaları danışmanlığı yapmakta (Innovabank), Türkiye Grameen Mikrokredi Programı (TGMP) için Bankasızlara Erişim ve Dijital Bölünmeyi önleme çalışmaları gerçekleştirmekte. NFC teknolojileri ve temassız ödeme uygulamaları geliştiren (Servtag) firmasının Istanbul ortağıdır. Fütüristler Derneğinde, FutureTalks programını yürütmektedir.

Aidat ödemesi ve bağışlarınız için; Tüm Fütüristler Derneği, Garanti Bankası Gayrettepe Şb (236), Hesap No: 6297301


Bill Gates`ten Bill Clinton`a kadar pek çok fanatik taraftarı olan 1948 doğumlu Ray Kurzweil, Wall Street Journal’ın ‘Huzursuz dahi’ ve Forbes’in ‘En büyük düşünen makine’ olarak nitelendirdiği ABD’li yazar, mucit ve düşünürdür. Inc. Dergisi Kurzweil’e ABD’de yayınlanan girişimciler listesinde sekizinci sırada yer vermiş ve onu Thomas Edison’un haklı varisi olarak adlandırmıştır. Bunun yanı sıra PBS Kurzweil’i son iki yüzyıldır “Amerika’yı yaratan 16 devrimci” listesine dâhil etmiştir.

Dünyanın en büyük ve saygın icat ödülü olan, 500 bin Dolar değerindeki MIT-Lemelson ödülünün de yer aldığı çok sayıda ödülü bulunmaktadır. 1999 yılında ABD’nin teknoloji alanındaki en yüksek nişanı olan “Ulusal Teknoloji Madalyası”nı dönemin başkanı Bill Clinton’un elinden almıştır. 2002 yılında, ABD patent ofisi tarafından kurulan Milli Mucitler Salon’una (The National Inventor's Hall of Fame) dahil edilen Kurzweil, 16 adet fahri doktora ve ABD başkanlarından aldığı üç onur madalyasına sahiptir.

ABD’nin en çok satanlar listesinde yer alan beş kitabı bulunan Ray Kurzweil’in ‘Sprituel Makinelerin Devrimi’ (The Age of Spiritual Machines) adlı kitabı dokuz dile çevrildi ve Amazon’da bilim dalında en çok satılan kitap olmuştur. Son kitabı ‘Eşsizlik Yakında’ (The Singularity is Near) ise Newyork Times ve Amazon’da hem bilim hem felsefe dallarında en çok satılan kitap olarak yer almıştır.

Ray Kurzweil, Fütüristler Zirvesi 2009’a Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan Teleportec Teknolojisi sayesinde ‘üç boyutlu video konferans’ ile, yani bir anlamda ışınlanarak katılacaktır. Ray Kurzweil birebir ölçülerde, göz kontağı kurarak ve canlı soru cevap ile dünyada bu şekilde konferans veren ilk ve tek kişidir.

www.kurzweiltech.com / www.kurzweilai.net/about/frame.html


Şu anda yaşanan kriz önceden biliniyor muydu?

Fütüristler yaşanan dönemi 'kriz' diye değil, 'evrimsel süreç' olarak açıklıyorlar.
Önceden bilme diye bir şeyi kabul etmiyorlar. Her durumun adım adım bizim tarafımızdan yaratıldığını kabul ediyorlar. Onlara göre, gelecek kendi başına ortaya çıkmıyor. İnsanların o dönem içinde becerebildikleri kapasiteleriyle, tercihleri ile olumsuzluklar gelişiyor ve sistemler tıkandıkça da başka yapılanmalara dönüşüyor... Şu ülke/ler suçludur, bun/ların hatasıdır vbg denmesi çok saçma. Bu gelişmelere ekonomik ya da politik bakmak da doğru değil. Olan bitenin sebebi aslında teknik. Asıl sorumlu; teknik problem. İnsanın aklının, bilgisini kullanma kapasitesinin ancak bu kadarına yetmesi… Arıza, kaza yapmış olması.

Bu sebeple, tüm dünyanın içine girdiği değişim, mola dönemi daha devam edecek demek pek yanlış olmaz. Bu noktaya gelmemizi paraya yüklenen aşırı değer tetikledi. İnsanların finansal değerlere odaklı yaklaşımlarla oluşturdukları üretim, dağıtım, tüketim, paylaşım modelleri tıkandı. Dünya mola aldı. Yarattığımız stokları tüketmek, oluşturduğumuz çöpleri temizlemek, yenilenmiş, temizlenmiş, yaşanabilir yeni sistemler, ürünler, hizmetler yaratmak için icatlar yapmamız gerekiyor. Para denen sosyal anlaşma aracını başka değerlerle değiştirmek için zamana ihtiyacımız var.

Artık realiteye dönüyoruz. Parayı odağa koymak bizi çözüme götürmedi ve götürmeyecek. Ne olacak? şimdi hep beraber onu arıyoruz? Herkes kriz 2009'da biter mi, diye soruyor. Bu bir süreç. Bunu yaşayacağız, yeni çözümler yaratacağız. Bitecek, sonlanacak bir durum içinde değiliz.

Bunu görüp, moladan çıktığımızda nasıl bir oyun oynamak istediğimize ve oyunun gerektirdiği yetkinlik, beceri gelişimine odaklanalım derim…

İnsanlarla makinalar yer değiştirecek
"şimdi kitlesel olarak işsizlikler olacak. Jacque Fresco bunu 65 senedir söylüyor. Bu değişimin ilk dalgaları finansta olacak, denildi ve öyle de oldu. Beklenen diğer sektörler ise perakende ve fast food. Buralarda kitlesel işsizlikler olacak, ama biz buna 'işsizlik' değil 'yaşam modeli değişikliği' diyeceğiz. Çünkü teknoloji, üretim ve dağıtım tercihleri, süratle değişecek. Örneğin perakendende şimdi çok alışveriş yapılıyor. Ama bu çok alışveriş etme bakış açısı değişecek. Tasarruf yayılacak; tüketim alışkanlıkları değişecek. Teknoloji devreye girecek, uzaktan alışverişi çok daha yaygın kullanacağız, bu da çalışan sayısını azaltacak. Üretimde satış, dağıtım kanalında makineler devreye giriyor, dolayısıyla önce perakende sektöründe ciddi değişiklikler yaşanacak. Fast food'da da genetiğin gelişmesiyle ve insanların sağlıkla ilgili bakış açılarının değişmesiyle sağlıksız beslenmenin bir anlamda işareti olan fast food sektöründe değişiklikler olacak."

"Herşeyin fiyatı süratle düşüyor. Fiyatlar da gelirlerimiz de düşecek. Teknoloji insanlarla hızla yer değiştiriyor. Makinelerle kol kola yaşamaya başladık. Robot demek illa uzaydan gelen makineler demek değil. Örneğin ATM'ler birer robot, internet bağlantısıyla yapılan işler de robotlar tarafından yapılıyor. Çok akıllı makinalarla çalışıyoruz ve bunlar giderek akıllanacaklar. O zaman insanlarla yer değiştirecekler. şu anda insanlar, robot gibi çalışıyorlar, mutsuzlar. Yerlerini robotlara bırakınca daha az para kazanacaklar, daha az para harcayacaklar. Para yavaş yavaş insanlar için önemini yitirecek. Bugünkü kurguda iş ortamlarında insan ihtiyacı sürekli azalacak. Bütün bilgisayarlarda yapılan hesaplama, karar, raporlama, iletişim gibi işler tamamen makinalara teslim edilecek. Tarımdan sanayiye geçildiğinde tarım işçileri yok oldu. Sanayiden bilgi toplumuna geçildiğinde mavi yakalılar, beyaz yakalılar ortaya çıktı. Mavi yakalılar gittikçe azaldı, şimdi işleri robotlara bırakma zamanı. Sibernasyonda artık yaka rengi değil, resmen insanlarla makinalar yer değiştirecekler. Bu insanlara ilk etapta, eyvah işsiz mi kalacağım, aç mı kalacağım korkusu veriyor. Ama tüm sosyal sistemler değişecek. ılk işaretleri yıllardır var aslında. ışsizlik sigortası diye bir kavram var dünyada. Ayrıca yardımseverlik çok gelişecek. STK'lar hızla yayılacak. Yeni döneme geçişte para hálá ihtiyaç olacağı için, ihtiyaçları karşılamak için yeni örgütlenme biçimleri olacak. ınsanlar rekabetçi yaşam tarzından paylaşımcı olmaya geçecekler. şimdiye kadarki kapitalist düzen, bu yaşam modeli rekabete dayalıydı. şimdi farklı bir yoldayız."
İşsizlik de bir iş olacak
"Finans sektöründen birçok kişi açığa çıkıyor. Ne olacak bunlara? ışsizlik de bir iş olacak. Eskisi gibi utanıp sıkılacak bir durum olmayacak. Bir takım insanların bugünkü gibi sabit ücretli bir yerde çalışmalarına gerek kalmayacak. Bu insanlar uzmanlaşacak; küçük derin, uzmanlık alanları geliştirip onları freelance pazarlayacaklar. Sabit ücretli değil, proje, saat, gün, konu bazlı çalışacaklar. Kendilerine ayırabilecekleri daha çok vakitleri olacak. ınsanın makine gibi çalışmaya elverişli bünyesi yok; biz yeniden insanca olmaya döneceğiz aslında. Bir sürü şey ucuzlayacağı için insanlar rahatça geçinebilecek, yani özüne dönecek. Geçinemeyen insanlara için de STK'lar devreye girecek."

"Ücretli ve sabit çalışanlar ise gerçekten deha seviyesindeki çalışanlar olacak. şirketlerin en çekirdeğinde çalışanlar hem fiziksel hem de iş ve yaşam modelleri anlamında dahi seviyesinde tasarım yapabilenler olacak. ınsanlar istediği kadar çalışacaklar. 3-5 senede hissedilir büyük değişiklikler olacak. 10 sene sonra bu söylediklerimize büyük ölçüde geçilmiş olur ama insanların değişikliklere bedensel, zihinsel ve kurgu itibari ile adaptasyon süreci de göz önüne alınırsa maksimum 20 yıl sonra bir çok şey tanınmaz hale gelir."

"30 sene sonra çok yumuşak, soft insanlar olacağız. Devamlı gergin, bir yere geç kalma telaşından kurtulmuş,insan olduğumuzu hatırlayan, gülen, sohbet eden, aileyle bol bol vakit geçiren, kitap okuyan, istediğini yapabilen yarı melekleşmiş insanlar var benim tasarımlarımda."
23 Nisan 2009 Perşembe
Fütürizm; ‘oluşmuş bir gelecek vardır, biz ona gider ya da onu tahmin ederiz’ şeklindeki algıyı değiştirmeyi hedefleyen bakış açısıdır. 21’inci yüzyılın fütürizmi, bilgi ve teknolojiyi kullanarak muhtelif gelecekler oluşturulabileceğini kabul eder ve yaşamın tüm boyutları için alternatif senaryolar ile olumlu gelecek tasarımı yapılabileceğini benimser. Bu yaklaşım, multidisipliner, uzgörülü (uzak, uzman, uzlaşmacı), yenilikçi, stratejik ve sürdürülebilir öneriler geliştirmeyi hedefler.

Fütürizm, ilk kez 1909’da, yani tam 100 yıl önce yayımlanan Fütürist Manifesto ile duyulmuştur.

1909 Fütürist Manifestosu

Fransa’da Le Figaro’nun ilk sayfasında yayınlanan, İtalyan şair Tomasso Marinetti’nin 1909 Fütürist Manifestosu, teknoloji ve gelecek konularına vurgu yapan modernist bir sanat hareketi olarak ortaya çıkmıştır. İlk fütüristler, sadece sanat ve edebiyata başkaldırmıyor, araba, uçak gibi araçların ve endüstriyel gelişmelerin insanoğlunun doğaya karşı zaferi olduğunu belirterek, modern yaşamın getirilerine dikkat çekiyorlardı. Teknolojiye, demir raylara, sanayi devriminin gelişmelerine hayranlığı yansıtıyor; hızı, dinamizmi, makineleşmeyi, savaşçılığı, sanayi girişimlerini, tersane ve makineleri övüyorlardı. İlk Manifesto; tehlike tutkusunu, enerji ve ataklığı, korkusuzluğu, gözü pekliği, başkaldırıyı yansıtıyor, bu akımı besleyen düşünce saldırganlığını yüceltiyor, açıkça insanları savaşa ve rekabete çağırıyordu.

Sanayi Devrimi’nin ilk yıllarındaki değişim ve eğilimleri özetleyen 1909 Manifestosu’nun ne yazık ki tamamına yakınının gerçekleştiğini görüyoruz.

Sonuçta, 1909 Manifestosu görevini yapmış ve insanlık geçen 100 yılda iki Dünya Savaşı ve pek çok irili ufaklı savaş, art arda gelen krizler ve teknolojik icatlarla hızlı bir değişim yaşamıştır. İnsanlık arayışını sürdürmüş, ‘daha hızlı ve daha çok’ uğruna temel değerlerini yitirmiş ve bugünlere gelinmiştir.

Olanlardan hepimiz sorumluyuz. Tıpkı gelecekten sorumlu olacağımız gibi…

Bu nedenle içinde olduğumuz büyük arayış döneminde, yeni bir manifestoya ihtiyaç vardır. Fütürizm artık, insanlığın geleceğe ilişkin uzgörülerde bulunarak bilinçli bir farkındalıkla ideal gelecek kurma arayışını sembolize etmektedir. Fütürizm, yeni anlamıyla dünyaya 1966 yılında Washington DC’de kurulmuş, kar amacı gütmeyen World Future Society (WFS) aracılığıyla yayılmıştır. Türkiye’de Fütüristler Derneği tarafından temsil edilmektedir. Okumakta olduğunuz, Türkiye’nin ilk Fütürist Manifestosu Fütüristler Derneği’ni tarafından hazırlanmıştır.


Türkiye Fütüristler Derneği, ‘olumlu Gelecek Tasarımı’nın temel ilkelerini 2009 Fütürist Manifestosu ile belirledi.

Fütürist Manifesto - 2009
İnsanlık tarihinin en önemli değişimlerinden birini geçiriyoruz. Dünyada, her anlamda tıkanıklık, mutsuzluk ve karamsarlık hâkim. Kendimize yeni hedefler koymalı, yeni motivasyon unsurları belirlemeliyiz.

Geleceğin nasıl olacağını değil, sahip olduğumuz bilgiyi doğru kullandığımızda kurabileceğimiz yenidünya uygarlığının nasıl olabileceğini uzgörebilir, onu şekillendirebiliriz. Bilgi ve teknolojiyi kullanarak muhtelif gelecekler oluşturulabileceğini kabul etmeli ve yaşamın tüm boyutları için alternatif senaryolar, olumlu gelecek tasarımları yapılabileceğini benimsemeliyiz.

Açlık, fakirlik, savaş gibi büyük insanlık sorunlarının engellenebilir ve kabul edilemez olduğuna inanan bir kültürü inşa etmeliyiz. Bu konuda taviz vermek, geleceğe kalacak mirasımızda, bu sorunların aynen tekrarlanması demektir.

Sürdürülebilir küresel gelecek için etik değerlere olan duyarlılığın artırılmasını ve uluslararası ortak bir hukuki düzenin kurulmasını sağlamalıyız.

Dünya zengin kaynaklara sahiptir. Bu kaynakların belli sayıda ülke ve/veya toplum tarafından kontrol edilmesini engellemeli, çalışmak-üretmek için yeni teşvik mekanizmaları ve sistemleri hayata geçirmeliyiz.

Dünyayı ve kaynaklarını tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul eden anlayış ve uygulamalar geliştirmeliyiz.

Çok gelişmiş teknolojilere sahibiz. Daha da gelişmişlerini yaratacağız. Yeni teknolojilerin evrene zarar vermemesi için sosyal ve ekonomik sistemlerimizin refahımızı artıracak olan teknoloji ile aynı hızda gelişmesini sağlamalıyız.

Barışçı ve sürdürülebilir küresel uygarlığın kurulmasını sağlayacak uygulanabilir planlar geliştirmeli, kâğıt üzerinde kalan insan haklarını yaşamın merkezine oturtmalıyız.

Doğal kaynakları temel alarak sosyal adaleti en insani ve en etkili biçimde sağlamalıyız.

Tüm mal ve hizmetler herkes için kolay ulaşılabilir hale getirmeliyiz.

İnsanın akıl ve zekâsını kullanarak; yaratıcılığını teşvik etmek için teknolojiden yararlanmasını sağlamalıyız.

21’inci yüzyıl fütüristleri;

  1. Farklı olma cesaretine sahiplerdir
  2. Kendisi ve tüm insanlık için olumlu, ilerici, yenilikçi vizyon geliştirir.
  3. Kişi, kurum ve toplumların yararlı, etkin yol haritası oluşturmalarına yardımcı olur.
  4. İnsanlıktan sorumlu olduğunu bilir.
  5. Geleceğin seyircisi değil, tasarımcısı olması gerektiğinin farkındadır.
  6. Çağdaşlık sözcüğünün günü yaşamakla sınırlı olmadığını bilir ve davranışlarıyla bunu yansıtır.
  7. Geleceği uzgörür.
  8. Dünyayı kendine, kendini dünyaya ait hisseder.
  9. Dünyanın örgütlenmesinde yer almak ister.
  10. Fütürist yaklaşımları kullanarak, kitlelerin fütürist bilinç geliştirmesine önderlik eder.


M-GEN Gelecek Planlama Merkezi Kurucusu, Fütürist, İş-Gelecek Tasarımcısı, Teknoloji Misyoneri, Blogger, Internet Yazarı… Son olarak ´iş Avatar´ı - Business Avatar

ODTÜ Ekonomi mezunu. Öğrenciyken çalışmaya başladı. Bir dönem cam üstüne resimler yaptı, sergi açtı. 1982 yılından bugüne, su motoru, bilişim, telekomünikasyon, tarım ve hayvancılık, ilaç dağıtım gibi sektörlerde ve çeşitli şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalıştı.

2001 krizi sonrasında gerçekleştirdiği cesur, yaratıcı uygulamalar nedeniyle, 2002 yılında, Dünya Gazetesi tarafından Bilişim Sektörünün En Başarılı İş Kadını seçildi.

2006 da Türkiye’nin ilk fütürist şirketi M-GEN’i kurdu, girişimci oldu.

Tarhan; fütürist, buluşçu, stratejik, sürdürülebilir geleceğe dönük başarılı iş modelleri ve uygulamaları ile tanınıyor.

2008´de evrensel ölçekte gelecek tasarımı yapan, The Venus Project´in kurucusu Jacque Fresco´yu getirerek, Türkiye´nin ilk Fütüristler Zirvesi´ni tasarladı ve gerçekleştirdi.

2009´da Türkiye´de yine bir ilk olan Bahçeşehir Üniversitesi CO-OP eğitim modelini tasarlayıp, uyguladı. Yurt içi ve dışı otoritelerce, İş Dünyası-Üniversite entegrasyonunda en başarılı modellerden biri diye nitelenen CO-OP, Tarhan´ın en çok ses getiren projelerinden biridir.

2009´da Türkiye´nin ilk Futurizm Okulu´nu gerçekleştirdi

2010´da; 1967´den bu yana yayınlanan ve dünyanın en saygın Fütürizm kaynaklarından biri olan The FUTURIST dergisinin Türkçe hazırlanmasını sağlayarak, Türkiye´ye ilk kez fütürist bir yayın getirdi.

2010 da Türkiye´de ilk kez ´´Tablet Seminer´´ adı altında yeni bir seminer modeli uygulamaya başladı. Tablet seminerler; ´´hayati ipuçlarının bir uzmanla yalınlaştırılarak etkin kullanıma sunulduğu üçer saatlik, sinema-tiyatro biletine yakın bedelde, kolay, pratik, insan-insana iletişime dayalı´´ paylaşım ortamlarıdır.

Sosyal ağları ve paylaşım sitelerini çok etkin kullanan Tarhan, geniş bir takipçi kitlesine sahip, popüler bir blogger, internet yazarıdır.

Fütürizm, future-horizon scanning (gelecek-ufuk taraması) yöntemleriyle çalışan, gelecek- uzgörü-sosyal medya-nesil farkları-mega trendler üzerine konferans ve seminerler veren Tarhan; Türkiye’deki ilk ve tek kadın fütürist konuşmacıdır.

Tarhan iş-gelecek planlama tasarım-danışmanlık-uygulama hizmetleri, eğitmenlik, executive seviyeler için moderatörlük, yönetici menejerliği yapmaktadır.

Yayınları

Gençlerin başucu kitabı olarak tanınan, ‘’Düşlediğin Gelecek’’ - 2006

Verne Wheelwright ile yazdığı ‘’Kişisel Gelecek Planlaması’’ - 2008

Dünyanın ilk-tek-en kısa; kişisel arıtım&yalıtım’ kitapçığı olan ‘to do! – not to do!’ - 2009

Çok sayıda, sektörel ve toplumsal sivil toplum örgütünde başkanlık, yönetim kurulu üyeliği yapmıştır. Örgütlülüğe inanır, gençlere yüklenilmesine ve savaşa karşıdır. Sıkı bir teknoloji misyoneri, blogger, sivil toplum gönüllüsüdür.

Tarhan´ın gerçelkeştirdiği projelerin bazıları için lütfen burayı tıklayın
Tarhanı´ın makale ve yazıları için lütfen burayı tıklayınız
Tarhan ve M-GEN hakkında haberler için lütfen burayı tıklayınız

İngilizce CV için lütfen burayı tıklayınız

Kısa CV için lütfen burayı tıklayınız
Tüm Fütüristler Derneği’nin temel amacı geniş kitlelerle gelecekçiliğin (fütürizm) kurum ve toplumlara ilişkin; olası, olanaklı ve tercih edilen gelecek senaryolarını ve bunları gerçekleştirmek için atılması gereken adımları inceleyen ilkeli ve bütünsel çalışmalar zinciri olduğunu anlatabilmektir.

İLKELER

- Yenilikçi
- Geleceğe Odaklı
- Yerel Katma Değeri Arttırıcı,
- Küresel Düşünen
- Bilimler Arası
- Birleştirici

DERNEĞİN AMAÇLARI

Fütüristler Derneği, öncelikle gelecekteki sosyal ve iş yaşamı ile sosyal ve pozitif bilimlerdeki bütün disiplinlerin ve teknolojinin insanlığı ne kadar etkileyeceği ve nasıl yön vereceği ile ilgili olarak görüşleri paylaşmak, yöntemlerin geliştirilmesini sağlamak ve geleceğe yönelik çalışmaların kamuoyu tarafından anlaşılmasını sağlamak amacı ile kurulmuştur. Geleceği inceleyen veya planlayan kurumlar ve kişiler ile Türkiye içinde ve dışında yabancı ülkeler ve uluslararası kurumlar arasında işbirliğine yönelik çabalarda bulunmak hedefini taşıyan derneğimiz aynı zamanda uluslararası bir kuruluş olan World Future Society- Dünya Fütüristler Birliği ile işbirliği içindedir.

Dernek etkinliklerini yürütürken aşağıdaki hususları göz önünde tutar:

  • Gelecekteki sosyal ve iş yaşamı ile sosyal ve pozitif bilimlerdeki bütün disiplinlerin ve teknolojinin insanlığı ne kadar etkileyeceği ve nasıl yön vereceği ile ilgili olarak görüşleri paylaşmak,
  • Geleceğin incelenmesi için yöntemlerin geliştirilmesini sağlamak,
  • Geleceğe yönelik fikirler, öneriler, alternatifler ve çeşitli senaryoları paylaşmak,
  • Geleceğe yönelik çalışmaların kamuoyu tarafından anlaşılmasını sağlamak,
  • Amacına uygun çalışmaları yapabilmek için gerekli malları edinmek, personeli sağlamak
  • Konularla ilgilenenler arasındaki bilgi alışverişini ve sosyal dayanışmayı sağlamak ve geliştirmek amacı ile bilimsel toplantılar, konferanslar, seminerler ve çeşitli geziler düzenlemek, sergiler açmak,
  • Geleceği inceleyen veya planlayan kurumlar ve kişiler ile Türkiye içinde ve dışında yabancı ülkeler ve uluslararası kurumlar arasında işbirliğine yönelik çabalarda bulunmak,
  • Dernek amaçlarına uygun olarak süreli ve süresiz yayınlar çıkarmak.
  • Dernekler Kanunu'na uygun olarak uluslararası kuruluşları ile ilişkiler sağlamak, dernek üyelerini temsil etmek,
  • Öngörülen amaçlara ulaşmak için derneğe gelir sağlamak üzere gösteri, yarışmalar, toplantılar ve sosyal etkinlikler ile yayıncılık çalışmaları düzenlemek,
  • Dernek amacına uygun etkinlikleri sürdürmek, yönetimlerini sağlamak üzere arazi ve arsalar alarak, bunlar üzerinde gerekli tesis ve binaları inşa etmek ya da ettirmek ve aynı amaçla tesis ve yapılar satın almak ya da kiralamak,
  • Üyeler arasındaki ilişkileri geliştirmek için lokal, dinlenme tesisi ve benzeri işletmeler kurmak ve işletmek amacını gerçekleştirmek için taşınmaz edinmek,

About Me

Fotoğrafım
futurizm
Tüm Fütüristler Derneği’nin temel amacı geniş kitlelerle gelecekçiliğin (fütürizm) kurum ve toplumlara ilişkin; olası, olanaklı ve tercih edilen gelecek senaryolarını ve bunları gerçekleştirmek için atılması gereken adımları inceleyen ilkeli ve bütünsel çalışmalar zinciri olduğunu anlatabilmektir. İletişim için: http://www.m-gen.biz http://www.futurizm.org
Profilimin tamamını görüntüle

İzleyiciler

Tüm Fütüristler Derneği